17 Eylül 2009 Perşembe

11 Dev Adım

İkinci grupta oynadığımız üç maçta da heyecan doruk noktadaydı. Son topta yapılan mükemmel blok ile kazanılan İspanya, uzatmalarda hiç sayı yemeden kazandığımız Sırbistan ve son saniyede boş üçlükten yararlanamayarak kaybettiğimiz Slovenya maçı kalp krizlerine sebep olabilecek maçlardı. Şimdi önümüzde Yunanistan maçı var. Bu maçta da son ana kadar heyecanın hiç düşmeyeceği kesin gibi.

İkinci turda oynadığımız üç maça baktığımızda, en istikrarlı oyuncumuz yine Ersan İlyasova. Ersan belki de turnuvadaki en iyi, en istikrarlı oyuncu. Maçlarda genelde iyi hücum yapamadığımız dakikalarda bizi daima ayakta tutuyor. Öldürücü üçlükleri rakip savunmaların dengesini dağıtıyor. Turnuva boyunca çok yüzdeli attığı serbest atışlarda tutulmasını neredeyse imkânsız hale getiriyor. Aynı zamanda Türkiye’nin etkili savunmasındaki en önemli oyuncu da diyebiliriz. Bu turnuvada şu ana kadar Türk taraftarlardan sonra en mutlusu Milwaukee'li yöneticiler olabilir, gerçek bir yıldız kazanıyorlar.

Hidayet Türkoğlu, ikinci turun Türkiye adına en formsuz oyuncusu diyebiliriz. Özellikle ilk iki maçta kendinden beklenmeyen işler yaptı. Hücumda çok kötüydü. Sırbistan maçında 17'de 1 atması, eğer maç kaybedilseydi çok daha fazla konuşulacaktı. Fakat bu kadar kötü hücum performansına rağmen ilk iki maçta savunmada çok önemli işler yaptığı da açık. Belki hücumda kötü günündeyken bu kadar çok şut deneyip takımı oynatmaya çalışmaması eleştirilebilir; fakat oyunda kalması yüzünden Tanjevic'in eleştirilmesini yanlış buluyorum. Diz sakatlığı olduğu da biliniyor, ayrıca sakatlığına rağmen takımı yalnız bırakmadığı için de kendi adıma teşekkür ediyorum.

Ömer Onan, turnuvanın ilk iki maçında oynayamamış fakat Polonya maçında ayağının tozuyla rakip oyun kurucuyu bitirmişti. Bu turda da yine savunmasında bir düşüş yaşamadı, fakat Ömer Onan'dan beklediğim o üçlükler de bir türlü gelmedi. Ligde Efes maçlarında her zaman etkili kullandığı şutlar bu turnuvada pek öne çıkmadı; fakat Slovenya maçında önümüzdeki maçlar için iyi sinyaller verdi.

Ömer Aşık, turnuvanın belki de en iyi pota altı oyuncularından biri. Turnuvada Gasol ve Gortat gibi uzunlara karşı oynadığı oyun ile Nba'dekileri heyecanlandıran diğer bir oyuncumuz da kendisi. O oyunda olduğu sürelerde takımımız daha iyi organize oluyor. Pota altından etkili bir sayı tehdidi olduğundan rakip savunmaların dengesini daha rahat bozuyoruz. Fakat turnuvada serbest atış açısından felaket işler yapıyor. Bir ara 14'de 1’i bile gördü. Slovenya maçında pota altında bire bir kaldığında rakip antrenörün “hemen faul yapın” çağrısı ileriki maçlarda neler olabileceğinin göstergesi. Böyle atmaya devam ederse taktik faullerden çok nasibini alacak.

Kerem Tunçeri de çok iyi bir turnuva geçiren oyuncularımızdan. O, oyunda olduğu dakikalarda bir takım nasıl yönetilir dersi veriyor. Yüzdeli üçlükleri de kritik dakikalarda bizi yeterince rahatlatıyor. Oyunda olduğu zaman kendisine çok güveniyorum ve böyle devam etmesini diliyorum.

Semih Erden, ikinci turda kendini biraz topladı, fakat bu sefer de Oğuz Savaş düşüş yaşadı. Üç uzunumuzun da etkili olduğu bir maç görebilecek miyiz merak ediyorum. Öyle bir maçı zaten kaybetmeyiz gibime geliyor. Umarım Yunanistan maçı bunun için güzel bir örnek olur.

Sinan Güler, bu takımın en sevdiğim parçalarından biri. Her zaman işini yapıyor, özellikle savunmasının yanına kattığı üçlükleri turnuvada takım için değerini iyice arttırıyor. Biraz daha penetrelerini geliştirmesi ve daha az blok yemesi onu çok daha iyi yerlere getirecektir.

Engin Atsür, Slovenya maçında o üçlüğü atsa belki şu anda en çok konuşacağımız oyuncu olacaktı. Fakat Engin o üçlükte çok soğuktu, tercih hatası mı değil mi tartışılır. Bana Ender içeri girdiğinde bitirebilecek bir durumdaymış gibi geldi, acaba bu set üçlük atmak için mi çizilmişti, yoksa Ender'in kendi tercihi miydi? Belki de Tanjevic, son topu ya kazanalım ya kaybedelim diye düşünmüş, çeyrek final öncesi uzatma oynayarak takımı iyice yormak istememiştir.

Ender Arslan, bu turda ilk maçlardaki üçlüklerini aratır oldu. Yine etkili oyun oynuyor, iyi oyun kuruyor, fakat sayı katkısını özlediğimizi de söylemeliyim. Onun çembere değmeden giren üçlüklerini özledik, kısmetse Yunanistan maçında fazla fazla göreceğiz.

Barış ve Bekir ikinci turda fazla süre almadılar. Ben Bekir'in oyun tarzını seviyorum, o da görev adamı özellikle oyuna girdiği dakikalarda savunmaya yaptığı katkı açık. Bir de çok iyi bir üçlükçü, boş kalığında çok yüzdeli atan bir oyuncu. İlerleyen turda ihtiyaç doğrultusunda görev alacaktır. Fakat Barış için aynı şeyleri söyleyemem. Barış'ın bu turnuvada ne işi olduğunu merak ediyorum. Hiçbir yeteneği olduğunu düşünmüyorum Tanjevic'in genç kontenjanından takıma dâhil oldu, fakat o kontenjanı bile hak ettiğini düşünmüyorum. Takımda kalmasının sebebi Kerem Gönlüm şansızlığı olsa da bence yanlış tercihtir.

Bogdan Tanjevic de bu turnuvada beklenenin üstünde performans veriyor. Onun maçlarda uyguladığı rotasyon hepimizi korkutuyordu. Fakat tahmin ettiğimizden daha az hata yapıyor ve aldığı molalarla genelde takımı ayağa kaldırmayı başarıyor.

Son olarak Yunanistan maçında başarılar diliyorum. Kazanacağımıza olan inancım tam.

Fotoğraflar:Ntvspor.net


1 yorum:

hayalmeyal dedi ki...

öncelikle çok iyi bir değerlendirme olmuş, eline sağlık.
benim izlemekten en fazla keyif aldığım oyuncular ersan ve ömer aşık. ersan'ın böyle çok yönlü bir oyuncu olduğunu bilmiyordum.
barış hakkında söylediklerine katılmamak mümkün değil, bulunduğu yeri hak ettiğini gösteren tek bir hareketi olmadı şimdiye kadar.
tanjeviç'i ise şaşkınlıkla izliyorum, oyuna yerinde, zamanında müdahale etmeyi sonunda öğrenmiş görünüyor.