11 Ocak 2008 Cuma

Le Mans: 84 Efes Pilsen: 91

Euroleague de dün akşam oynanan bu maçı Efes Pilsen’in rahat kazanacağını düşünüyordum. Özellikle rakibin Euroleague’in galibiyet alamayan tek takımı olması beni bu düşünceye itti. Her ne kadar maçın başında Sky Turk yorumcusu rakibin pozitif yönlerini saymakla bitiremese de bir türlü beni inandıramadı. Maça Le Mans çok iyi başladı bu sebeple acaba yorumcu doğru mu söylüyor diye düşündüm ama sonra fark ettim Efes Pilsen’in berbat savunması sayesinde rakip bu kadar sayı buluyordu. Efes sahaya beş Amerikalısıyla çıkmış ve çok kötü savunmanın yanı sıra iyi hücum da yapamayarak rakibi sanki mükemmel bir takım gibi göstermişti. İlk yarıda tam 51 sayı yiyen Efes Pilsen geçen hafta Galatasaray maçında rakibini 59 sayı da tutan savunmayı nasıl yaptığını unutmuştu herhalde. 3. periyot aynı şekilde devam etti. Efes Pilsen’in kötü savunması, rakibin yüzdeli oyunu ile geçildi. Son periyoda 13 sayı geride giren Efes Pilsen bu dakikalarda toplandı ve daha üç dört dakika geçmeden rakibini iyi savunma ve hücumlarla yakaladı. İşte bu dakikalarda Efes Pilsen’in kalitesi, Le Mans’ın da nasıl onda sıfır çektiği ortaya çıktı. Efes’e maçı getiren şeyler; aldıkları 17 hücum ribaundu-özellikle Loren Woods bu konuda çok etkiliydi- ve Kenny Gregory’nin inatçı oyunu oldu.

Loren Woods’a biraz değinmek istiyorum, Woods 2,18 boyuyla ribauntlarda etkili olmasına rağmen bir türlü rakip uzunlar üzerinde korkutucu etki yaratmıyor. Pota altını çok iyi kapaması gerekirken incecik fiziği sebebiyle rakip uzunların o bölgede rahat rahat sayı atmasını engelliyemiyor bu sebeple Efes savunmasına bir türlü katkı sağlayamıyor. Andre Hutson’ın da savunmasının kötü olması Efes pota altını iyice zora sokuyor.

2 yorum:

serdarcharliebrown dedi ki...

efes pilsen'in tamer oyguç'lu volkan aydın'lı ufuk sarıca'lı ve tabiki naumoski'li günlerini düşündüm hep dün gece maçı seyrederken. sahaya bakınca 5 tane siyah amerikalıyı efes pilsen diye seyretmek zoruma gitti. ırkçı da değilim üstelik. öyle işte:/

Unknown dedi ki...

Tamer Oyguç^un alan savunmasının ortasını kapattığı, volkan Aydın^ın rakip takımın en skorer oyncusunu savunduğu, Naumoski^nin 25 saniye oyun kurduğu ve Ufuk Sarıca^nın skor yaptığı o günleri özlememek ne mümkün.. Murat Evliyaoğlu yedekten gelirdi :) Bu takımın maalesef türk baskebolu için ayrı bir ekol olan Efes Pilsen^le pek alakası yok gibi, zıplaya zıplaya oynayan Amerikan takımlarına benziyorlar..