Rasim Başak

Nam-ı diğer "Deli Fişek"..

Ana-baba Rus, kendisi Azeri asıllı Türk olunca hayatı bir karışık başlamış bu adamın ve oyun tarzına da yansıması doğal..

Gelişimini ya da gelişememesini yakından takip ettiğim bir adamdır Rasim.. Oyak Renault ile girdiği ligimizde ufak bir patlama göstermesinin ardından Fenerbahçe^ye kapak atmış ve Zeki Gülay ile fazla takıldığından olsa gerek kendini geliştirmeyi bırakmıştır.. Aslında yeteneklidir ancak yeteneklerinin değil hırsının üzerine gitmiştir, bu yüzden de kendisini gördüğüm en hırslı basketbolcular listesine koyarım.. Bazı maçlarda mavi gözlerinden yıldırımlar çakar, seyirciye gereksiz el kol yapar, su şişesi fırlatır kaçar ama yine de Mirsad kadar gıcık bir adam değildir.. Hırsı ona oranla biraz daha temizdir..

Dün akşamki Chorane Roanne maçında Rasim için çok üzüldüm, hatta bir noktadan sonra maçı bırakıp onu izlemeye başladım kenarda.. İki üç sayı attı üst üste, savunmada gerçekten harika iş çıkartıyordu ancak ikinci üçlüğünden sonra sevindi diye Bogdan Tanjevic kendisini kenara aldı, basketbol zekasından her daim şüphe ettiğim Tanjevic^in bu doğa üstü hareketi sonucunda kenara gelen Rasim "ben mi çıkıyorum, ne yaptım" diye sordu, Tanjevic şuursuz bir karşılık verdi ve bir daha Rasim^i oyuna almadı, Rasim molalarda pota altına kadar gitti, maç boyunca üzerine havlu bile almadı.. Oyuna küstü, canı sıkıldı, kariyer gecesini mahveden bunak Bogdan^a benimle birlikte saydı da saydı.. Ne oldu, 15 sayıya çıkan fark dahi antrenörümüzün müdahalesiyle 2^ye kadar indi, adamlar öldürücü darbeyi vuramadı ve Solomon çıktı maçı kurtardı.. Olan Rasim^e oldu, Ntvspor^un dediği gibi "Fenerbahçe Farka Koştu"..